SEKİZ YILLIK MECBURİ İLKÖĞRETİM (2008’den günümüze ne değişti?..)

1. TANIM VE KAPSAM
İlköğretim: “ 1. Birkaç öğrenim basamağından oluşan örgün eğitim dizgesinin okuyup yazmayı, aritmetiği, iyi bir yurttaş olmak için en gerekli bilgi ve becerileri kazandıran ilk basamağı. 2. Bütün yurttaşların, ulusal eğitim amaçlarına uygun olarak beden, zihin ve ahlak bakımından gelişmelerine hizmet eden temel öğretim dönemi “ dir.
İlköğretim, kadın erkek bütün Türklerin millî gayelere uygun olarak bedenî, zihnî ve ahlâkî gelişmelerine ve yetişmelerine hizmet eden temel eğitim ve öğretimdir.
İlköğretim, 6-14 yaşlarındaki çocukların eğitim ve öğretimini kapsar. İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve devlet okullarında parasızdır.
Mecburî ilköğretim çağı 6-14 yaş grubundaki çocukları kapsar. Bu çağ çocuğun 5 yaşını bitirdiği yılın Eylül ayı sonunda başlar, 14 yaşını bitirip 15 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda biter.

“ Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi “, 1982 Anayasasında “ Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler “ başlığı altında yer almıştır. Buna göre : “ Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.

Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz.
İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.
Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak kanunla düzenlenir.
Devlet, maddî imkânlardan yoksun başarılı öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır.
Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne suretle olursa olsun engellenemez.
Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tâbi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır. “
“ Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi “nin sınırı, 1982 Anayasasında “ Temel hak ve hürriyetlerin niteliği, temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması, temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması, temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması “nı düzenleyen hükümleriyle belirlenmiştir.
“ İlköğretimin bütün vatandaşlar için zorunlu ve devlet okullarında parasız olması “, “ Devletin iktisadî ve sosyal ödevlerinin sınırları “na bağlıdır. Buna göre; devlet, sosyal ve ekonomik alanlardan eğitim ve öğrenim görevini, bu görevin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirmek “ / getirmemekle yükümlüdür.
Devletin malî kaynaklarının yetersizliği, 4306 sayılı Kanunla “ eğitime katkı payı “ adı altında, öncelikle iki yıllık zaman dilimi için daha sonra da 2010 yılına kadar sürecek bir zaman dilimini kapsayacak biçimde ilköğretim ve ortaöğretim hizmetlerinin bedelini “ hizmeti alan öder “ anlayışıyla vatandaştan alınmak suretiyle yeterli duruma getirilmiştir. İlköğretim veya ortaöğretim hizmetinden yararlanmayan vatandaşların “ eğitime katkı payı “ adı altında ödedikleri bedelin gerekçesini açıklamak yükümlülüğü ortada gözükmektedir.
2. AMAÇ VE GÖREVLER
Birey ve toplumun ihtiyaçları, eğitimde “ amaçlar “ olarak yer almaktadır. Amaç, “ 1. Eğitim alanında bir etkinliğe, bir eyleme ya da bir işe başlarken erişilmek istenilen, öğrenim sürecine bütünlük ve anlam kazandıran sonuç. 2. Eğitim görevlilerince saptanan ve düzenlene programlar sonucu öğrenci davranışında gerçekleşmesi istenilen değişme “dir. Türk Millî Eğitiminin genel amaçları şöyle ön görülmüştür :
Türk milletinin bütün fertlerini;
Görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek,
Yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek,
Bir meslek sahibi olmalarını sağlamak,
Türk toplumunun refah ve mutluluğunu sağlamak,
Türk milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.

Türk eğitim ve öğretim sistemi, Türk Millî Eğitimini genel amaçlarını gerçekleştirecek şekilde düzenlenir. Çeşitli derece ve türdeki eğitim kurumlarının özel amaçları, genel amaçlara ve temel ilkelere ( Genellik ve Eşitlik, Ferdin ve Toplumun İhtiyaçları, Yöneltme, Eğitim Hakkı, Fırsat ve İmkân Eşitliği, Süreklilik, Atatürk İnkılâp ve İlkeleri ve Atatürk Milliyetçiliği, Demokrasi Eğitimi, Lâiklik, Bilimsellik, Planlılık, Karma Eğitim, Okul ile Ailenin İş Birliği, Her Yerde Eğitim ) uygun olarak tespit edilir.
İlköğretimin Amaç ve Görevleri
1739 sayılı METK, madde 23
( 24.06.1973; 14574 R. G. – 2842 sayılı Kanunla Değ. 18.06.1983;18081 R. G. ) 1739 sayılı METK, madde 23
( 4306 sayılı Kanunla ek 18.08.1997, 23084 R. G. )
• Her Türk çocuğuna iyi bir vatandaş olmak için gerekli temel bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıkları kazandırmak; onu millî ahlâk anlayışına uygun olarak yetiştirmek;
• Her Türk çocuğuna iyi bir vatandaş olmak için gerekli temel bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıkları kazandırmak; onu millî ahlâk anlayışına uygun olarak yetiştirmek;

• Her Türk çocuğunu ilgi, istidat ve kabiliyetleri yönünden yetiştirerek hayat ve üst öğrenime hazırlamaktır.

• Her Türk çocuğunu ilgi, istidat ve kabiliyetleri yönünden yetiştirerek hayat ve üst öğrenime hazırlamaktır.

• İlköğretimin son ders yılının ikinci yarısında öğrencilere, ortaöğretimde devam edilebilecek okul ve programların hangi mesleklerin yolunu açabileceği ve bu mesleklerin kendilerine sağlayacağı yaşam standardı konusunda tanıtıcı bilgiler vermek üzere rehberlik servislerince gerekli işlemler yapılır.

Yöneltme , “ 1. Öğrenciyi başarılı uyum yapabilmesini kolaylaştırmak amacıyla yönetmelik hükümleri, öğretim programı, eğitsel kol çalışmaları gibi okul yaşayışıyla ilgili konularda bilinçlendirme süreci.2. Öğrencilerin, ileride seçecekleri iş ve meslek alanları ile izleyecekleri üst örenim dallarını göz önünde tutarak okul çalışmalarına yön verme işi “dir. Buna göre; “ Fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara ve okullara yöneltilerek yetiştirilirler. Millî eğitim sistemi, her bakımdan bu yöneltmeyi gerçekleştirecek biçimde düzenlenir. Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde rehberlik hizmetlerinden ve objektif ölçme ve değerlendirme metotlarından yararlanılır. “
Türk Millî Eğitiminde Yöneltme Anlayışı
1739 sayılı METK, madde 6
( 24.06.1973; 14574 R. G. – 2842 sayılı Kanunla Değ. 18.06.1983;18081 R. G. ) 1739 sayılı METK, madde 6
( 4306 sayılı Kanunla ek 18.08.1997, 23084 R. G. )

Fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara ve okullara yöneltilerek yetiştirilirler.
Millî eğitim sistemi, her bakımdan bu yöneltmeyi gerçekleştirecek biçimde düzenlenir.
Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde rehberlik hizmetlerinden ve objektif ölçme ve değerlendirme metotlarından yararlanılır.
Fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara ve okullara yöneltilerek yetiştirilirler.
Millî eğitim sistemi, her bakımdan bu yöneltmeyi gerçekleştirecek biçimde düzenlenir. Bu amaçla, ortaöğretim kurumlarına, eğitim programlarının hedeflerine uygun düşecek şekilde hazırlık sınırları konulabilir.
Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde rehberlik hizmetlerinden ve objektif ölçme ve değerlendirme metotlarından yararlanılır.

Yapılan “ Ölçme ve Değerlendirme Sistemi Geliştirme “ çalışmalarına rağmen ilköğretimde yöneltme, ilköğretim okulu sekizinci sınıf ikinci yarı yıla bırakılmıştır. On altı yarı yıllık bir eğitim döneminin on beş yarı yılı, doğal gelişim ilke ve bulguları göz ardı edilip sessiz, durgun bir akarsu / deniz olarak kabul ve ilân edilmiştir.
Türkiye ve Bazı Avrupa Ülkelerinde Yöneltme / Yönlendirme
Ülke Yönetim Şekli Zorunlu Eğitim Süresi Zorunlu Eğitim Yaş Grubu Yönlendirmenin Başladığı Yaş ve Sınıflar Yönlendirme Kuruluşları
Türkiye Merkezî 8 yıl 6-14 14. yaş: 8’inci sınıf ikinci yarı • Ortaöğretim Kurumları
• Okul Rehberlik Hizmetleri
• Dershaneler
Almanya Yerel 12 yıl 6-18 11. yaş; 5,6’ncı sınıflar • Ortaöğretim Kurumları
• Eðitim Yönlendirme Servisleri
• Merkezî Eyalet Ofisleri
• Bölge Yönetim Ofisleri
• Yerel Yönlendirme Ofisleri
• Üniversiteler
Fransa Merkezî 10 yıl 6-16 11,12.yaş; 5, 6’ncı sınıflar • Ortaöğretim Kurumları
• Bilgi Saðlama ve Yönlendirme Servisi
• Özel Sektör Kuruluşları
• Üniversiteler
İngiltere Yerel 11 yıl 5-16 11.yaş;5’inci sınıf • Ortaöğretim Kurumları
• Kariyer Servisleri
• Özel Sektör Kuruluşları
• Baðýmsýz Okullarýn Kariyer Organizasyonu
• Merkezî Rehberlik ve Gençlere Ýþ Bulma Kurumu
Avrupa Birliği standartlarına ulaşmak isteyen Türkiye, her nedense eğitimde “ muasır medeniyet “in bilgi ve teknolojisini görmezlikten gelme başarısını gösterebilmektedir.
Millî eğitim hizmetinin, Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Türk toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi; her derece ve türdeki ders programları ve eğitim metotlarıyla ders araç ve gereçlerinin bilimsel ve teknolojik esaslara ve yeniliklere, çevre ve ülke ihtiyaçlarına göre sürekli olarak geliştirilmesi, eğitimde verimliliğin artırılması ve sürekli olarak gelişme ve yenileşmesinin sağlanması bilimsel araştırma ve değerlendirmelere dayalı olarak yapılması ön görülmüştür.
Buna rağmen; öğrencilerin kazandıkları davranışların kavrama, uygulama, analiz, sentez ve değerlendirme düzeyinde başarılarını ölçmek için ölçme araçları geliştirilmemiştir. Sadece bilginin ölçülmesi, öğrencinin başarısını ölmek için yeterli görülmüştür. Öte yandan öğrencilerin ilgi, tutum ve kişilik tasarımı gibi psikolojik özelliklerinin belirlenmesi için ilgi envanteri, tutum ve kişilik tasarımı gibi ölçme araçlarının geliştirilmesi ve bunlardan yararlanma yoluna gidilmemiştir.
İlköğretimde yönlendirme, varlığı tartışılabilir okul rehberlik servislerine bırakılmıştır. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerine ilişkin usul ve esaslar “ MEB Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği “ ile düzenlenmiştir. Buna göre; rehberlik ve danışma hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde uyulacak ilkeler şunlardır:
Rehberlik ve Danışma Hizmetleri
• Eğitim kurumlarının eğitim-öğretim etkinlikleri bütünlüğü içinde yer alır.
• Tüm öğrencilere açık bir hizmettir.
• Her öğrenci eğitim sürecinde kendisine sunulan seçenekler arasında seçme özgürlüğüne sahiptir.
• Bireysel boyutta gizlilik esastır.
• Öğrenci, veli, uzman, öğretmen ve yönetici gibi ilgililerin iş birliği ile yürütülür.
• Bireysel farklılıklara saygı esastır.
• Hem bireye hem de topluma karşı sorumluluk söz konusudur.
• Bilimsellik esastır.
• İlköğretimde rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri; öğrencinin kendisi, öğretmeni / öğretmenleri ve ailesi tarafından yetenek, beceri ve diğer özelliklerinin fark edilmesine, etkili öğrenme ve çalışma becerileri ile motivasyonlarının artırılmasına, ilköğretim sonrası eğitime, ortaöğretime devam edemeyecekler için mesleğe yönlendirmeye yöneliktir.
Eğitim-öğretim kurumlarında rehberlik ve psikolojik danışma servisince her öğrenci için “ Öğrenci Gelişim Dosyası “ tutulur. Yöneltme süreci ile rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri kapsamında öğrencinin her türlü özelliklerine ilişkin bilgiler bu dosyada bulunur.
İlköğretimin ilk yıllarından itibaren her öğrenci hakkında “ Öğrenci Dosyası “ tutulması; bu dosyada öğrencinin kayıt ve okul değiştirme belgeleri, velisiyle yapılan önemli yazışmalar, rehberlikle ilgili her türlü kayıtlar yer alması ön görülmüştür. Öğrenci Gelişim Dosya veya Öğrenci Dosyası adı altında olsun yöneltme / yönlendirmeye ilişkin kayıtların tutulduğu / kullanıldığı tartışılabilir.
3. SONUÇ ve TEKLİFLER
4306 sayılı Kanunla, 1997-1998 öğretim yılından itibaren sekiz yıllık zorunlu ilköğretim uygulaması başlamıştır. 01.09.1997-31.12.2000 tarihleri arasında bazı işlem ve kâğıtlardan eğitime katkı payı alınması ön görülmüştür. 4605 sayılı Kanunla eğitime katkı payı alınması 31.12.2002’ye kadar uzatılmıştır. 4702 sayılı Kanunla eğitime katkı payı alınma süresi 31.12.2010 tarihine kadar uzatılmış ve kapsan “ sekiz yıllık kesintisiz ilköğretim ve ortaöğretim “ olarak değiştirilmiştir. Böylece, ilköğretim ve ortaöğretim hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde, devletin malî kaynaklarının yetersizliği yeterli duruma getirilmiştir.
Eğitime katkı payı ödeyenin eğitim hizmetlerinden yararlanması ya da eğitim hizmetini satın alanın bedelini ödemesi, ödemeyenlerin ücretinin sosyal devlet ilkesi gereğince karşılanması gerekir.
Eğitim hizmetlerinden yararlanmayanların “ eğitime katkı payı “ ödemelerinin gerekçesini ortaya koymakta zorlandığımız bir gerçektir.
Öncelikle sekiz yıllık zorunlu ilköğretimin gerçekleştirilmesi– eğitime katkı payının sessiz sedasız ödenmesinden kamu erki o kadar memnun kalmış olacak ki – daha sonra ortaöğretim de “ eğitime katkı payı “ kapsamına alınarak 2010 yılına kadar ilköğretim ve ortaöğretim hizmetlerinin gerçekleştirilmesi öngörülmüştür.
Yatırım yapanın / bedel ödeyenin yapılanmayla da katkısı oranında ilişkisinin olması beklenir. Beklenti, eğitim kurumlarının yönetiminde katkı payı kadar yetkili / belirleyici olmak biçiminde gerçekleşmesi ( yerellik / yerinden yönetim ) birey- toplum-devlet ilişkilerinde uyum ve işbirliğinin gerçekleşmesidir.
Eğitim kurumlarında çalışan öğretmen, yönetici ve deneticilerin yatay ve dikey geçişlerinde; başarının değerlendirilmesi ölçüt olmayıp başarısızlıkların yazısız kurallara dayalı ilişkiler ağı çerçevesinde belirleyici olduğu bir gerçektir. Konulmuş kurallara rağmen, belirleyici konumunda olanın yürütme erki ve uzantıları olduğu söylenebilir.
“ İlköğretim öğrencilerinin mesleklere eğilimleri ve yönlendirilmeleri “ konulu bir araştırmada, öğretmenlerin % 5.49’u öğrencilerin yeteneklerini tespit edebildiklerini belirtmişlerdir. İlköğretim kurumları ders öğretim programları bireysel farklılıkları ortaya çıkaracak duyarlıkta değildir. İlköğretim öğrencileri arasında özel yetenekli ve üstün zekâlı çocukların yanı sıra özel eğitime muhtaç çocuklar da bulunmaktadır.
Hızlı öğrenen öğrenciler için öğretim programları gözden geçirilmeli, yavaş öğrenenler için destekleyici programlar hazırlanmalıdır.
“ Öğrenci Dosyası “ nda öğrenci ile ilgili bilgiler, ilgi, tutum ve kişilik testleri gibi çeşitli test sonuçları, görüşme anket formları bulunmalıdır.
Eğitim programları MEB- Üniversiteler iş birliği ile hazırlanmalı, öğretim programları eğitim kurumlarında uzman ve öğretmenlerce hazırlanmalı, uygulanmalı değerlendirilerek geliştirilmelidir. Denetim Bakanlıkça yapılmalıdır.
Eğitim kurumu yöneticileri ( yöneteceği kurumu bir işletme olarak görme anlayışına sahip profesyonel yönetici olarak ) özel yetiştirilmelidir. Sınıf öğretmenliği 1-3’üncü sınıflar- ileride yalnızca 1’inci sınıf için -, branş öğretmenliği 4-8’inci sınıflara yönelik olmalıdır.
“ Sınıf öğretmeni her şeyi bilendir “ anlayışı, biraz ondan biraz bundan elma, armut, kayısı toplamından tanımlanamayan ürün çıkarma uygulaması olmaktan çıkarılmalıdır. Sınıf öğretmenliği, mümkün olabildiğince aşağıya çekilmeli ilkokuma yazma ve temel matematik eğitimi ile sınırlanmalıdır. Bireylerin doğuştan getirdiği ilgi ve yetenekleri ne kadar önceden keşfedilirse yönlendirmenin gerçeklere uygun yapılabilme oranı o kadar yükselecektir. Eğitim, bireylere mutluluk vermelidir. Azap mekanizması olmaktan çıkarılmalıdır. İlköğretim müfettişlerinin kaynağı, ilköğretim bütünlüğü ve çeşitliliğine göre sınıf öğretmenliğinin dışına çıkarılıp zenginleştirilmelidir.
İlköğretim bina ve eklentilerinin yapımında ülke gerçekleri göz önüne alınmalıdır. Taşımalı İlköğretim Uygulaması YİBO merkezli yapılmalı, zamanla kampüs tipi yapılanma gerçekleştirilmelidir. Klasik sınıf, sabit masa ve oturaklar yerine hareketli (alçaltılıp yükseltilebilen) masa ve sandalyeler kullanılarak, bir birim yatırımdan birden fazla yarar sağlama yoluna gidilmelidir.
http://www.sariyahsi.info/html/yazi_4.html, 25.12.2008’de alınmıştır.

About drkemalkocak

Eğitimci-Bürokrat-Akademisyen olmasına rağmen cehlini bir türlü gideremeyen ama suyu aramaktan yılmayan-Bu su Fuzulî'nin "Su Kasidesi"ndeki sudur... 01.07.1953’te Ankara / Şereflikoçhisar / Sarıyahşi’de doğdu.. Sarıyahşi İlkokulunu ( 1965 - 1966 ), Şereflikoçhisar Ortaokulunu ( 1968 - 1969 ), Ankara Erkek İlköğretmen Okulunu ( 1971 - 1972 )bitirdi. 15.11.1972’de Ankara / Keskin / Karafakılı Köyü İlkokulu Öğretmeni olarak Devlet memurluğuna başladı. Kırıkkale / Yahşihan /Namık Kemal ve Karacaali Köyü ilkokullarında Sınıf Öğretmenliği yaptı. Askerliğini er öğretmen olarak yerine getirdi. Gazi Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilgiler Bölümünü ( 27.09.1978 ) bitirdi. 25.03.1982’de Ankara / Namık Kemal Ortaokulu Sosyal Bilgiler Öğretmenliğine başladı. Kırıkkale / Hasandede Orhan Demirhan, Kırıkkale Ticaret ve Aydınlıkevler liselerinde Sosyal Bilgiler ( Tarih ) Öğretmenliği yaptı. Millî Eğitim Bakanlığınca yapılan seçme sınavını kazanarak 8 ay süreli İlköğretim Müfettişliği Hizmet içi Eğitim Kursunu tamamlayıp Eskişehir İlköğretim Müfettişliğine atandı. 06.09.1983 - 22.03.1985 tarihleri arasında İlköğretim Müfettişliği görevini yürüttü. Eskişehir İlköğretim Müfettişliğinden Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü Şube Müdürlüğüne atandı. Millî Eğitim Bakanlığı merkez teşkilâtındaki şube müdürlüğü görevine 22.03.1985’te başladı. İlköğretim Genel Müdürlüğünde Teftiş ve Değerlendirme, Disiplin, Mevzuat, Program ve Yayımlar, Araştırma ve Plânlama şube müdürlükleri görevinde bulundu. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilimler Eğitimi Ana bilim Dalı Tarih Eğitimi Bilim Dalında lisans tamamladı (16.02.1987). Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Genel Türk Tarihi Ana bilim Dalında yüksek lisans ( master ) yaptı ( 21.02.1991). Tezi “ Cumhuriyetten Günümüze Tarih Çalışmaları ve Tarih Öğretimi 1923 - 1960 “, tez danışmanı Prof. Dr. Yücel ÖZKAYA’dır. Girdiği test ve mülakât sınavlarını kazanarak ( 1987 ) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Kamu Yönetimi Lisansüstü%2
Bu yazı Uncategorized içinde yayınlandı ve , , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yorum bırakın